Present Perfect Tense

İngilizce'deki birkaç zamanın Türkçe karşılığı vardır. Belki birebir olmasa da çok yakındır bunlar. Örnek olarak İngilizce'de Present Simple diye isimlendirdiğimiz zaman Türkçe'deki geniş zamanın, Past Simple ise geçmiş zamanın neredeyse birebir karşılığıdır. Ancak Perfect adıyla geçen zamanları Türkçe dilbilgisinde birebir karşılayacak bir zaman yoktur. Elbette bizde de bu zamanları karşılayacak farklı kullanımlar mevcut. Bu sebeple Perfect zamanları incelerken birebir Türkçe karşılık bulmaya çalışmaktansa anlatılan durumu anlamaya çalışmak daha faydalı olacaktır.

Öncelikle, başlığımızdaki konuya girmeden şuna değinmek istiyorum. İngilizce'de, sizin de fark ettiğiniz gibi Present ve Past isimleri altında birçok zaman var. Dikkat etmemiz gereken bir noktayı atlamadığımıza emin olmak istiyorum: Zamanın isminde Present geçen zamanlar, kelime anlamı üzerinde ‘şu an, var olan, içinde bulunduğumuz an’ ile ilgili zamanlardır. İsmi Past olanlar ise, yine adı üzerinde ‘geçmiş, geride kalan’ eylemler ve durumlarla ilgilidir.

Yukarıda belirttiğimiz noktaya göre Present Perfect de aslında ‘şu an’ ile ilgili bir zamandır diyebiliriz.

Artık sadede gelelim isterseniz. Aşağıda bu zamanın yapısını ve kullanım yerlerini, anlamını madde madde görelim.

 

Fiil Yapısı

Present Perfect’in yapısında (aslında bütün perfect zamanların yapılarında) fiillerin 3. hali dediğimiz (V3) past participle halleri kullanılır. Ayrıca fiilden önce, yardımcı fiil olarak da have/has kullanılması gerekir.

Olumlu cümle
have/has + past participle (V3)

I have finished my homework.
Jack has eaten breakfast.
They have seen that movie.

* have/has özneye tırnak ile bağlanarak kısaltılabilir.

I’ve/You’ve/We’ve/They’ve
He’s/She’s/It’s

Olumsuz cümle
have/has + not + past participle
(haven’t /hasn’t + past participle)
I have not (haven’t) finished my homework.
Jack has not (hasn’t) eaten breakfast.

Soru cümlesi
have/has + subject(özne) + past participle

Have you finished your homework?
Has Jack eaten breakfast?

Sorulara kısa cevap vermek istediğimizde;

A: Have they seen that movie?
B: No, they haven’t. – Yes, they have.

A: Has Jack eaten breakfast?
B: No, he hasn’t. – Yes, he has.

 

Anlam ve Kullanımı

1 – Present Perfect’de gerçekleşen eylem veya bahsi geçen durum geçmişte, belirtilmeyen bir zamanda olmuştur. Eylemin ya da durumun ne zaman olduğu üzerinde durulmaz. Örneğe bakalım.

Jules has moved out of town.

Örnekte gördüğümüz gibi, Jules şehirden geçmiş bir zamanda taşınmış fakat tam olarak ne zaman taşınmış belirtilmiyor; bilinmiyor veya önemli değil. Belki de vurgulanan konu, Jules’un şu an şehirde olmaması.

Jane hasn’t arrived yet.

Burada da Jane henüz (yet) gelmemiş. Yani şu an burada değil.
Bazen bir eylem geçmişte birkaç kez tekrarlanmış olabilir ve yine zamanı belirtilmiyor veya önemli olmayabilir. Aşağıdaki örneğe bakalım.

I have seen that movie four times.

Cümlede filmi daha once (belirtilmeyen bir zamanda) dört kere gördüğünü söylüyor.

2 – Present Perfect’de bahsi geçen eylem ya da durum bazen geçmişte başlamış ve şu ana kadar devam etmiş olabilir. Present Perfect’i bu anlamda kullandığımızda genellikle since ve for ile eylemin ne zamandır devam ettiğini de belirtiriz.

I have used this computer for three years.

Cümlede bilgisayarını 3 yıldır kullandığını ve hala kullanmakta olduğunu söylüyor.

We’ve been here since two o’clock.

Saat ikiden bu yana burada olduklarını belirtiyorlar. Hala da buradalar.

* Since'den sonra zamanda belirli bir nokta, tarih, saat, gün, vb. verilir.

For'dan sonra ise zamanda bir süreç (iki saat, iki gün, üç hafta, beş yıl...) verilir.

Since ve for ile ilgili daha ayrıntılı bilgi ve alıştırma için 'Since-For' başlıklı yazımızı okuyunuz.

 

Aşağıdaki mini quizimizi çözerek öğrendiklerinizi hemen test edin:

 

 

 

 

 

FAYDALI LİNKLER:

 

İngilizce dil seviyenizi hızlıca ilerletmek istiyorsanız, size yoğun İngilizce kurslarımızı öneriyoruz. İngilizce dil bilgisinin akıl çelici kuralları sizin için artık bir tehlike teşkil etmeyecek!

kaplan yurt dışı İngilizce

 

Paylaş